Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Arama sonuçları

"madde 167" için arama sonuçları
9 sonuç bulundu.
...m.167       2. Alacaklıya halef olma.................................... m.168 B. Müteselsil alacaklılık......................................... m.169 İkinci Ayırım Koşullar A. Geciktirici koşul    I. Genel olarak................................................ m.170    II. Koşulun askıda olduğu sıradaki durum....................... m.171    III. Koşul gerçekleşinceye kadar elde edilen yararlar.......... m.172 B. Bozu...
...hâlleri a.   Açıklamada yanılma MADDE 31 - Özellikle aşağıda sayılan yanılma hâlleri esaslıdır: 1. Yanılan, kurulmasını istediği sözleşmeden başka bir sözleşme için iradesini açıklamışsa. 2. Yanılan, istediğinden başka bir konu için iradesini açıklamışsa. 3. Yanılan, sözleşme yapma iradesini, gerçekte sözleşme yapmak istediği kişiden başkasına açıklamışsa. 4. Yanılan, sözleşmeyi yaparken belirli nitelikleri olan bir kişiyi dikkate almasına karşın başka bir kişi için irad...
...2.   Alacaklıya halef olma MADDE 168 - Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır. I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu: 2 - Halefiyet MADDE 147 - Rücu hakkından istifade eden müteselsil borçlulardan her biri, tediye ettiği miktar nispetinde alacaklının haklarına halef olur. Alacaklı, diğerle...
...d.   İmza yerine geçen işaretler MADDE 16 - İmza atamayanlar, imza yerine usulüne göre onaylanmış olması koşuluyla, parmak izi, el ile yapılmış bir işaret ya da mühür kullanabilirler. Kambiyo senetlerine ilişkin hükümler saklıdır. I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu: d) İmza makamına kaim olacak işaretler MADDE 15 - İmza vaz’ına muktedir olmıyan bir şahıs, imza yerine usulen tasdik olunmuş ve el ile yapılmış bir alâmet vazetmeğe yahut resmî bir şahadetname kullanma...
...III. Tazminat 1.   Belirlenmesi MADDE 51 - Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür. I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu: III - Tazminat miktarının tâyini MADDE 43 - Hâkim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şümulünün derecesini tâyin eyler. Z...
...b.   Kanuna göre MADDE 102 - Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en...
...3.   Borçluya ait savunmalar MADDE 188 - Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. Borçlu, devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşuluyla borcu ile takas edebilir. I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu: c) Borçluya ait defiler MADDE 167 - Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellü...
...un durumu 1.   İyiniyetle yapılan ifa MADDE 186 - Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur. I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu: II - Temlikin hükümleri 1 - Borçlunun vaziyeti a) Hüsnü niyetle yapılan tediye MADDE 165 - Temlik veya temellük eden tarafından alacağın temlik olunduğ...
...III. İç ilişki 1.   Paylaşım MADDE 167 - Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer b...
Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X